Zarar eden Tarım Kredi şirketleri Merkez Birliğine devredildi!

Tarım Kredi Kooperatiflerinde dikkat çeken bir hisse devri süreci yaşanıyor. Son dönemde ciddi zararlar açıklayan iştiraklerin, çiftçi ortaklarının kaynakları kullanılarak ayakta tutulmaya çalışıldığı ortaya çıktı. Bu durum, kamuoyunda "örtülü sermaye transferi" tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Zarardaki Şirketler Merkez Birliği’ne Aktarılıyor

Geçtiğimiz yıl skandallarla gündeme gelen Tarım Kredi Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş., bağlı olduğu Tarım Kredi Tedarik ve Üretim A.Ş. tarafından Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’ne devredildi. Devir işleminin, piyasa değeri üzerinden ve değerleme raporlarıyla yapıldığı belirtilse de, gerçek piyasa değeri kamuoyuyla paylaşılmadı.

Bu gelişme, Tarım Kredi Holding çatısı altında toplanan iştiraklerden birinin neden doğrudan Merkez Birliği'ne devredildiği sorusunu gündeme getirdi. Uzmanlar, bu adımı doğrudan kaynak aktarımının yaratacağı kamuoyu tepkisini önlemek için dolaylı bir yöntem olarak değerlendiriyor.

Dev Zarara Rağmen Hisse Devri

Tarım Kredi Yağ Şirketi'nin bağlı olduğu Tarım Kredi Tedarik ve Üretim A.Ş., 2024 yılında tam 3,6 milyar lira zarar açıkladı. 2025 yılının ilk altı ayında ise zarar 331,4 milyon lira olarak bildirildi. 770 milyon lira ödenmiş sermayeye sahip şirketin sadece bu yılın ilk yarısında yazdığı 2 milyar liralık faiz gideri, mali yapının ne denli bozulduğunu gözler önüne seriyor.

Çiftçi Kaynaklarıyla Kurtarma Operasyonu mu?

Söz konusu devir işlemiyle, şirketin doğrudan Merkez Birliği'ne bağlanması, zararların çiftçi ortaklarının omuzlarına yüklenip yüklenmediği sorusunu beraberinde getiriyor. Zira geçmişte Tarım Kredi Marketler üzerinden yapılan doğrudan kaynak aktarımlarının kamuoyunda ciddi eleştiriler almasının ardından, şimdi benzer desteklerin “hisse devri” yöntemiyle sağlanması dikkat çekici bulunuyor.

Kurumsal Sorumluluk ve Şeffaflık Tartışmaları

Sektör temsilcileri, Tarım Kredi iştiraklerindeki bu tür işlemlerin, kurumsal şeffaflık ve kamu kaynaklarının verimli kullanımı açısından sorgulanması gerektiğine dikkat çekiyor. Hisse devirlerinin ardındaki finansal tabloların ve değerleme kriterlerinin kamuoyuyla paylaşılmaması ise eleştirilerin dozunu artırıyor.

Sonuç: Çiftçinin Kaynağıyla Bilanço Makyajı mı Yapılıyor?

Zarar eden şirketlerin holdingten çıkarılıp Merkez Birliği’ne devredilmesi, tarımsal üretici kooperatifleri açısından ciddi bir risk taşıyor. Bu yöntemle çiftçiden alınan katkıların, batık şirketleri kurtarmak için kullanıldığı iddiaları daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Şeffaf bir hesap verme süreci işletilmediği sürece, kamuoyunun güvenini kazanmak her geçen gün daha da zorlaşacak gibi görünüyor.